22 Ağustos
2017, Salı
Denizlerde gün doğmadan kalkılır mı desem, erken kalkan
yol alır mı desem bilemedim ama yine kör karanlıkta uyanıyorum. Aslında
bakmasını bilene bu saatlerin de ayrı bir güzelliği var. İlginçtir, demir
aldığımda saat yine 06:05’i gösteriyor. Ayarlasam bu kadar olmaz.
Çanakkale Boğazı’nı çıkıp Marmara Denizi’ne girerken akşamdan
beri kontrol ettiğim hava durumunu tekrar kontrol ediyorum. Değişen bir şey
yok. Meteorolojiye göre Marmara’nın doğusu üzerinde oluşan bir alçak basınç
merkezi tam üzerime doğru geliyor. Bu hızla ve bu yönde ilerlemeye devam ederse
de öğlen saatlerinde tam üstümden geçecek. Aşağıya inerken de yine tam Gelibolu’da
bir fırtına geçmişti üzerimden. Bu da rövanşı olacak zahir. Anlaşılan bugün
beni epey yorucu bir seyir bekliyor. Allah’tan Sare’yi dün Çanakkele’de
indirmişim.
Rota 69 derece, istikamet Saraylar, mesafe 51 deniz mili. Aslında
bugün Gelibolu’da, demirde yatıp havanın geçmesini de bekleyebilirdim ama
çıkmayı tercih ettim. Tahminlere bakılırsa üstüme gelen hava 25-30 knot civarı,
fırtına seviyesinde değil neticede. En fazla yorar, biraz dayak atar ama işte
hepsi o kadar. Aslında kolayına olsa ne yelken yapılır da, yine tam kafadan
esecek gibi, klasik!
Pruvamda, ufukta Marmara Adası, sakin bir makine seyrindeyim
yine. Adanın da 60 mil kadar ardında İstanbul. Buradan İstanbul görünmüyor
belki ama İstanbul üzerinde olduğunu tahmin ettiğim kapkara bulutlar görünüyor.
Bu bahsedilen hava olmalı. Çok enteresan, bulunduğum yerde yaprak kıpırdamıyor
ama ufukta sıkıntılı bir havanın yavaş yavaş üzerime doğru geldiğini
görebiliyorum.
Saatler ilerledikçe o hava, yaklaşıyor, yaklaşıyor. İşte,
şimdi de Marmara Adası üzerinden geçiyor. Birazdan benim üzerimden de geçecek
diye hazırlık yapıyorum. Kayığın içini tekrar neta ediyorum önce, sonra
yağmurluğumu giyip ana yelkeni ve cenovayı mendil kadar açıyorum. Birazdan da
başlıyor gösteri…
Sistem, üzerimden geçerken hafiften başlıyor esmeye, merkezine
yaklaştıkça gerilimi arttırıyor. Tahmin ettiğimden daha sert değil. Poyraz
yönünden, serin ve yağışlı bir hava. Dalgayı iskele baş omuzluktan rahat almak
için birkaç derece sancak yapıyorum. Bir iki saate de sistemin içinden geçip
çıkıyorum. O, arkamda Çanakkale’ye doğru ilerliyorken ben de Saraylar’a doğru yolun
kabasını almış bulunuyorum. Sistem üzerimden geçip gidince geriye yine sakin
bir hava kalıyor. Aşağıya inip bir kahve yapmanın zamanı geldi. Az sonra
pulpitte kitap-kahve keyfine başlıyorum, sanki bir saat önce dalgalarla boğuşan
ben değilmişim gibi!
Adanın kuzey kıyılarından sakince geçip 19:05’te epeyce
yorgun, Saraylar’a demirimi funda ediyorum. (40.658677°, 27.670187°) Ne
acıkmışım! Pratik bir yemek hazırlıyorum kendime, bir de demli çay şöyle. Yarın
hava süt liman görünüyor. Bekle beni İstanbul…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder