(Sayfa: 26) Rövanş


22 Ağustos 2017, Salı

Denizlerde gün doğmadan kalkılır mı desem, erken kalkan yol alır mı desem bilemedim ama yine kör karanlıkta uyanıyorum. Aslında bakmasını bilene bu saatlerin de ayrı bir güzelliği var. İlginçtir, demir aldığımda saat yine 06:05’i gösteriyor. Ayarlasam bu kadar olmaz.

Çanakkale Boğazı’nı çıkıp Marmara Denizi’ne girerken akşamdan beri kontrol ettiğim hava durumunu tekrar kontrol ediyorum. Değişen bir şey yok. Meteorolojiye göre Marmara’nın doğusu üzerinde oluşan bir alçak basınç merkezi tam üzerime doğru geliyor. Bu hızla ve bu yönde ilerlemeye devam ederse de öğlen saatlerinde tam üstümden geçecek. Aşağıya inerken de yine tam Gelibolu’da bir fırtına geçmişti üzerimden. Bu da rövanşı olacak zahir. Anlaşılan bugün beni epey yorucu bir seyir bekliyor. Allah’tan Sare’yi dün Çanakkele’de indirmişim.

Rota 69 derece, istikamet Saraylar, mesafe 51 deniz mili. Aslında bugün Gelibolu’da, demirde yatıp havanın geçmesini de bekleyebilirdim ama çıkmayı tercih ettim. Tahminlere bakılırsa üstüme gelen hava 25-30 knot civarı, fırtına seviyesinde değil neticede. En fazla yorar, biraz dayak atar ama işte hepsi o kadar. Aslında kolayına olsa ne yelken yapılır da, yine tam kafadan esecek gibi, klasik!

Pruvamda, ufukta Marmara Adası, sakin bir makine seyrindeyim yine. Adanın da 60 mil kadar ardında İstanbul. Buradan İstanbul görünmüyor belki ama İstanbul üzerinde olduğunu tahmin ettiğim kapkara bulutlar görünüyor. Bu bahsedilen hava olmalı. Çok enteresan, bulunduğum yerde yaprak kıpırdamıyor ama ufukta sıkıntılı bir havanın yavaş yavaş üzerime doğru geldiğini görebiliyorum.

Saatler ilerledikçe o hava, yaklaşıyor, yaklaşıyor. İşte, şimdi de Marmara Adası üzerinden geçiyor. Birazdan benim üzerimden de geçecek diye hazırlık yapıyorum. Kayığın içini tekrar neta ediyorum önce, sonra yağmurluğumu giyip ana yelkeni ve cenovayı mendil kadar açıyorum. Birazdan da başlıyor gösteri…

Sistem, üzerimden geçerken hafiften başlıyor esmeye, merkezine yaklaştıkça gerilimi arttırıyor. Tahmin ettiğimden daha sert değil. Poyraz yönünden, serin ve yağışlı bir hava. Dalgayı iskele baş omuzluktan rahat almak için birkaç derece sancak yapıyorum. Bir iki saate de sistemin içinden geçip çıkıyorum. O, arkamda Çanakkale’ye doğru ilerliyorken ben de Saraylar’a doğru yolun kabasını almış bulunuyorum. Sistem üzerimden geçip gidince geriye yine sakin bir hava kalıyor. Aşağıya inip bir kahve yapmanın zamanı geldi. Az sonra pulpitte kitap-kahve keyfine başlıyorum, sanki bir saat önce dalgalarla boğuşan ben değilmişim gibi!     

Adanın kuzey kıyılarından sakince geçip 19:05’te epeyce yorgun, Saraylar’a demirimi funda ediyorum. (40.658677°, 27.670187°) Ne acıkmışım! Pratik bir yemek hazırlıyorum kendime, bir de demli çay şöyle. Yarın hava süt liman görünüyor. Bekle beni İstanbul…


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder