3 Ağustos 2017, Perşembe
Kararımızı
verdik; istikamet Thasos adası Limeneria limanı. Yolumuz 51 deniz mili, rotamız
335°. Sabah çok erken, 06:10’da
halatları çözüp dört gündür bağlı olduğumuz Myrina limanına veda ediyoruz. Güneş,
biz mendireği dönüp, yıldıza drise etmiş 22 knot rüzgarı tam kafamızdan yemeye
başladıktan sonra doğuyor.
Myrina’dan
ayrılırken de yunuslar uğurluyor bizi. Acaba karşılamaya gelen yunuslardan mı
bunlar? Ne güzel şeyler!
Aslında
yolumuz çok uzun değil. Ama üç gündür aralıksız esen poyrazın kaldırdığı dalga
ve yol boyunca 20-25 knot kafadan esen rüzgar birleşince epeyce keyifsiz ve
uzun bir seyir oluyor. Bir yemek bile yiyemeden, çubuk krakerle seyrediyoruz.
Saatler geçiyor. Biricik mürettebatımın hiç
keyfi yok, havuzlukta kayıtsızca dalgaları izliyor sadece. Öyle olunca okuduğum
kitap da tat vermiyor bana. Kapağı Thasos’a atsak bir an önce…
Neyse
ki kuzeye çıktıkça dalgalar az da olsa küçülmeye başladı. Thasos’un saçak
altına girsek daha da küçülecek gibi. Acaba yolu birazcık kısaltmak için adanın
güney ucundaki koylardan birine mi girsem? Öyle yapayım en iyisi!
On
bir buçuk uzun saatin sonunda demirimizi, Thasos’un güney ucundaki Astris koyuna
funda ediyoruz. (40.582115°, 24.638504°) Sare’nin de keyfi yerine geliyor demir atınca.
Çok
şükür geldik! Önce kendimizi turkuaz rengi sulara bırakıyoruz. Oh be, dünya
varmış! Serinledikten sonra sıra yemeğe geliyor hemen. Nasıl da acıkmışız! Günün
ilk öğününden sonra kendimize geliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder